Çin Halk Cumhuriyeti’nin Sistemli Zulmü : Toplama Kampları

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Sistemli Zulmü : Toplama Kampları

HABER TARİHİ: 07 Şubat 2022
586 Kişi okudu

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Sistemli Zulmü : Toplama Kampları

Uygur Türkleri geçtiğimiz asır içerisinde yoğun bir şekilde yok edilme politikası altında varlığını sürdürme mücadelesi vermektedir. Son yıllarda ise birçok devlet Çin’e karşı kendi menfaatleri açısından bu zulmü konuşur hale gelmiş ve tepkilerini deklare etmeye başlamıştır. Şimdi bu sistemli zulmü ayrıntıları ile görelim :

 

Sayısı tam bilinmemekle beraber, mağdurların ifadeleri ve BM raporlarına göre mevcutta 1 milyon civarı soydaşımız kamplarda tutulmaktadır. Tutuklama Merkezleri, Gözetim Merkezleri ve Mesleki Eğitim Merkezleri olarak nitelendirilen üç tür kamp olduğu, bugüne kadar ise bu kamplarda 3 milyonun üzerinde soydaşımızın çeşitli işkencelere maruz kaldığı bilinmektedir. 

 

Sadece Urumçi’de bulunan Dabancheng Toplama Kampı 220 dönümlük alana yayılmış ve her geçen gün yeni binalar eklenmeye devam etmektedir. 

Tutuklama Merkezleri, ilk aşama olarak Uygur Türklerinin tutuklu bulunduğu hapishaneler olarak ortaya çıkmaktadır.

Gözetim Merkezleri ise psikolojik ve fiziki işkencelerin yapıldığı, sayılarının hızla arttığı kamplardır.

Mesleki Eğitim Merkezleri bünyesinde mağdurlar farklı sınıflara ayrılmış ve derecelendirilmiştir. Özellikle Tutuklama Merkezleri içerisinde sergiledikleri tavırlara göre Mesleki Eğitim Merkezinde derecelendirilen mağdurlar, milli kimliklerinden ve dinlerinden koparmaya yönelik “eğitim” zulmüne maruz bırakılmaktadır. 

 

Çin bu kampları terörle mücadele şeklinde lanse etmekte ve tüm tepkileri görmezden gelmektedir. Bu kampların etrafı 7-8 metre duvarlar, gözetleme kuleleri ve elektrikli tellerle çevrili olmakla birlikte içeride ise askeri kamuflajlı tüfekli muhafızlar ve yüz tarama turnikeleri bulunmaktadır. Mahkumlar sınırlı bir şekilde avukatları, akrabaları ve polis ile görüntülü olarak “koltuğa bağlı” şekilde görüştürülüyorlar.

 

Uluslararası araştırmacıların raporlarına göre kamplarda tutulan kişiler yurt dışına çıkmak ya da dini toplantılara katılmak  gibi basit nedenlerle gözaltına alınmış ve göstermelik duruşmalardan geçiriliyor.

 

Toplama kamplarından ayrı olarak Doğu Türkistanlı yetim çocukların kaldığı “Melek Yuvaları” olarak isimlendirilen kreşlerde ise kendi dil, din ve kültüründen kopartılan çocuklar Çinlileştirilmeye çalışmaktadır.

 

Genç, yaşlı birçok soydaşımız hayatta kalabilmek adına bir yolunu bularak Türkiye ya da Avrupa ülkelerine kaçmaya çalışıyor ve büyük bir kısmı bu girişimleri sırasında tutuklanıyor veya hayatını kaybediyor. Pekin Olimpiyatlarının gerçekleştiği bugünlerde Uygur Türklerine sistemli olarak yapılan bu zulmü sık sık gündeme getirmek ve soydaşlarımız için elimizden geleni yapmalıyız. Türk Devletleri Teşkilatı soykırım niteliğindeki bu politikayı Diaspora söylemi haline getirmeli ve yaptırım yapılabilecek seviyeye çıkarmalıdır. 

 

Çağrı Batuhan Budak

Avrasya Bir Vakfı Gençlik Merkezi Başkanı



ÜYE GİRİŞİ



Google Analytics Kodunu buraya koyun