NASIL BİR GENÇLİK?
Alman matematikçi, filozof ve hukuk insanı G. W. Leibniz, daha 17. yüzyılda, gençlerini iyi yetiştirmiş bir milletin geleceğinin sağlam temeller üzerinde yükseleceğini belirtmiş ve “Gençliği iyiye yönelten, insanlığı iyiye yöneltir” demiştir.
Yüce Peygamberimiz, gençlerin ilim alanında yetiştirilmesine büyük önem vermiş, vahiy katiplerinin neredeyse tamamını gençler arasından seçmiştir.
Türk’ün töresinde ‘alp’ kutsal bir varlıktır. Erenlerle birlikte nice fetihlere imza atmıştır. İstanbul’un Fethi ile bir çağ kapatıp yeni bir çağ açan Fatih Sultan Mehmet, bugün bile eşsizliğini koruyan bu zaferi kazandığında henüz 21 yaşında bir delikanlı idi.
Neredeyse 6 asır dünyaya hükmeden Osmanlının ardından kurulan Yeni Türkiye de gençlerin eseridir. Genç bir kurmay iken cesaretine ve imanına güvenerek cepheden cepheye koşan Gazi Mustafa Kemal, arkadaşlarıyla birlikte Samsun’a ayak bastıkları günü tarihe bir bayram olarak armağan etmiştir. Yeni ve genç Türkiye’nin kuruluş adımı olan 19 Mayıs, gençlik bayramı olarak kutlanmaktadır. Ve bu nimet Türk gencinden başka bir milletin gençliği için söz konusu değildir. Atatürk, “Rica ile, merhamet dilenmekle bir millet ve devletin şeref ve istiklali kurtarılamaz. Türk milleti, gelecek nesiller için bunu unutmamalıdır. 19 Mayıs, sevinç, hareket günüdür” diyerek gençlere bir ufuk göstermektedir.
Bugün x, y, z gibi yapay kamplara bölünmüş, dijital medyanın insafına terk edilmiş, yaklaşık üç yıldır devam eden salgın sebebiyle eğitim hayatları büyük sekteye uğramış, aileleri tarafından empati yoksunluğu nedeniyle kendi haline bırakılmış gençliğimiz için asla umudumuzu kaybetmedik. Avrasya Bir Vakfı olarak daima gençlerimizin yanında olduk, olmaya da devam ediyoruz. Avrasya Bir Gençlik Merkezimiz bu desteğin ve bu ülkünün ete-kemiğe bürünmüş halidir.
Nihal Atsız’ın dediği gibi “Genci, gençliği yetiştirmek bir millet meselesidir.” O yüzden de üzerimize düşen sorumluğu çok iyi biliyoruz. Atsız merhumun “Bize bir gençlik lazımdır. Temelinde cehalet, duvarlarında riya, tavanlarında dalkavukluk bulunmasın” dediği genci arıyoruz, buluyoruz ve geleceği ona emanet etmek için bütün imkanlarımızı seferber ediyoruz.
Avrasya Bir Gençlik Merkezi, büyük bir imkan olarak gençlerimize kapılarını sonuna kadar açmaktadır. Bu kapıdan giren herkesi adil ve samimi duygularla kucaklamaktadır. Necip Fazıl Kısakürek’in “Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik… ‘Zaman bendedir ve mekan bana emanettir’ şuurunda bir gençlik” diye haykırdığı o gençlik için titizlikle çalışmaktadır.
İnanıyoruz ki; “Kim var! diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, fert fert ‘ben varım!’ cevabını verici, her ferdi ‘benim olmadığım yerde kimse yoktur!’ duygusuna sahip bir dava ahlakını pırıldatıcı bir gençlik” Avrasya Bir Gençlik Merkezi’nin eseri olacaktır.
Bize düşen, “Gençlerimizin yolları da bahtları da açık olsun. Büyük Türkistan ve büyük Türkiye ülküsü yollarını ışıl ışıl aydınlatsın” duasıdır.
Selam ve sevgilerimle…
Şaban GÜLBAHAR
Avrasya Bir Vakfı Genel Başkanı